Cilt yaşlanması söz konusu olduğunda, süreci tamamen durdurmak için yapabileceğimiz pek bir şey yok. Kırışıklıklar ve lekeler gibi yaşlanma belirtileri, hücrelerde ve hücre içi yapılarda kusurların birikmesinin sonucudur.

Her ne kadar ertelemek istesek de, cildimizde 25’li yaşlardan itibaren yaşlanma belirtileri belirginleşmeye başlar. 20’li yaşlarımızın ortalarında, vücudumuz yavaş yavaş eskisi kadar kolajen üretmeyi bırakmaya başlar ve bu da cildimizin elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Önce ince çizgiler ve hafif kırışıklıklar ortaya çıkar, ardından hacim kaybı ve esneklik kaybı zamanla fark edilir hale gelir.

Şu bir gerçek ki, cilt yaşlanmasının nedenlerinin çoğu doğaldır. Ancak cildimizin erken yaşlanmasının önüne geçebilir ve yaşlanma belirtilerinin görünümünün azalmasına destek olabiliriz. Zamanı geri alamasanız da, erken önlem önemlidir. Cildinizin yaşlanmasını yavaşlatabilir ve cildinizi daha uzun süre sağlıklı tutabilirsiniz. Bunu nasıl başarabileceğini, cildin yaşlanma belirtilerini ve daha fazlasını yazımızın devamında ele alalım.

Cilt Yaşlanmasına Ne Sebep Olur?

Genler yaşlanma sürecinde büyük rol oynar. Özellikle güneşe maruz kalmanın neden olduğu cilt yaşlanmasının derecesi, kişinin etnik kökeninden önemli ölçüde etkilenir. Örneğin; Kuzey Avrupa kökenli açık tenli insanlar, beyaz ırktan olmayan insanlara göre foto yaşlanmaya (güneş hasarı) daha duyarlıdır. Bunun nedeni ciltteki melaninin güneş kaynaklı yaşlanmaya karşı koruma sağlamasıdır.

Cildimizin yaşlanmasına etki eden faktörleri iç ve dış etkenler olarak 2’ye ayırabiliriz.

İç faktörler:

  • Hormonal faktörler: Yaş ile beraber azalan östrojen seviyesi, cildin yaşlanma başlamasına neden olur.
  • Cilde kan akışı azalması: Cildin yüzeyine besinlerin ve oksijenin verilmesinin engellendiği anlamına gelir. Genç cildin özelliği olan parlaklık azalır.
  • Genetik: Cildin yaşlanmasında kilit rol oynar.

Dış faktörler:

  • Güneş ışınları: Cildin yaşlanmasının başlıca dış nedenidir. Güneşin neden olduğu cilt hasarı foto yaşlanma olarak bilinir ve eşit olmayan cilt tonu, genellikle ortaya çıkan ilk işaretlerden biridir.
  • Hava kirliliği: Hava kirliliği, cilde zarar veren serbest radikallerin salınmasını tetikleyebilir. Kirlilik, güneşe maruz kalmanın etkilerini de kötüleştirmektedir.
  • Beslenme: Antioksidanlar, cilde zarar veren ve cildin yaşlanmasını hızlandıran serbest radikalleri nötralize etme yeteneğine sahip moleküllerdir. Antioksidan açısından zengin birçok meyve ve sebze yemek, yaşlandıkça cildimizin bakımının önemli bir parçasıdır.
  • Düzensiz cilt bakımı: Yanlış cilt bakım ürünleriyle, cildin ihtiyaçlarına cevap veremeyen ürünlerle yapılan cilt bakımı, cildin daha hızlı yaşlanmasına neden olabilir. Cildin temel ihtiyaçlarını hedefleyen bakım ürünlerinin, düzenli uygulanmasıyla cildin erken yaşlanmasının önüne geçilebilir.

Cildinizin Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?

Cildin yaşlanmasının üç ana belirtisi vardır ve her biri cildimizi farklı şekilde etkiler:

1.Kırışıklıklar:

Cilt yaşlanmasının ilk belirgin belirtileri ince çizgiler ve kırışıklıklardır. Kazayağı görünümü olarak bilinen kırışıklıklar, ince çizgiler de artık gözlerin dış köşelerinde fark edilir olmaya başlar. Bunlar, 30 yaş civarında ortaya çıkabilir. Ancak hepimiz farklı şekillerde yaşlanırız. Bu yaşlanma da genetik ve yaşam tarzımıza bağlıdır.

İnce çizgileri alındaki kırışıklıklar izler. İlk başta bunlar sadece yüz ifadelerimizi değiştirirken cildimiz hareket ettiğinde, mimik yaptığımızda daha fazla belli olur. Daha ileriki yaşlarda ise daha belirgin hale gelirler ve yüzümüz hareketsiz olsa bile görülebilen, kalıcı kırışıklıklara dönüşürler.

2.Hacim kaybı:

Cildimiz yaşlanmaya başladıkça hacim kaybı da yaşamaya başlıyor. Cildimiz sarkmaya, yanaklarımız düzleşmeye başlıyor. Hatta 50’li yaşlardan itibaren gıdı sarkması da başlıyor. 40’lı yaşlardan itibaren ise burnumuz ve ağız çevremizde, nazolabial bölge dediğimiz kısımda hacim kaybına bağlı sarkma başlıyor.

3.Elastikiyet kaybı ve derin kırışıklıklar:

Cildimiz olgunlaştıkça yapısı, dokusu zayıflar ve elastikiyetini, sıkılığını kaybeder. Cilt de daha kuru hale gelir ve genç cilt ile ilişkilendirdiğimiz parlaklığını kaybeder. Bu değişiklikler farklı yaşlarda görünür hale gelir, ancak en çok 50 yaş üstünde olanlarda görülür.

Cilt Yaşlanmasına Engel Olmak için Nasıl Bir Bakım Yapmalı?

Cildimiz, her yaşta değişir ve bakım şekli, cildin değişen ihtiyaçlarını yansıtmalıdır. Doğru ürünlerle uygulanan düzenli cilt bakım rutini, yaşlanma belirtilerine engel olmak için atabileceğin en önemli adımdır. Bu noktada her şeyden önce, yaşlanma belirtilerine karşı bakım ürünlerini, rutinine dâhil etmeni öneririz.